Ekber Şah
Ekber Şah, Hindistan’da kurulmuş olan Babür İmparatorluğu’nun en büyük ve en güçlü hükümdarıdır. Ekber Şah 1542’de doğdu. Hindistan’da bu imparatorluğu kuran Babür Şah’ın torunudur. Babasının adı Hümayun Şah’tır. 14 yaşında iken babasını yitirdi.
Devleti uzun süre veziri yine bir Türk olan Bayram Han yönetti. On dört yaşında tahta çıkan Ekber Şah 49 yıl saltanat sürdü. Yirmi yaşına kadar devlet idaresinde baş yardımcısı ve yetkili olan atabeyi Bayram Han’ı zorla emekli ederek Hacca gönderdi ve bundan sonra ülkenin tek hakimi oldu.
Büyük bir zekası ve yeteneği vardı. Memleketteki karışıklıkları bastırdı. İmparatorluğunun sınırlarını genişletti. Güçlü bir teşkilat kurdu. Ayaklanmaları ve dağılmaları önledi. 1578’de Bengal, 1581’de Kabil, 1587’de Keşmir, 1592’de Sind ve 1594’de Kandahar’ı almak suretiyle hemen hemen bütün Hindistan ve Afganistan’ı aldı. Ülkesini bayındır bir hale getirdi. Sağlam bir devlet organizasyonu kurdu. İdare ve maliye ile ilgili kanunlar yapmak suretiyle devletin bünyesini güçlendirip sağlamlaştırdı.
Ekber Şah, büyük bir devlet adamı olduğu kadar da büyük bir düşünürdü. Budistlerin dul kadınları yakmaları geleneğini kaldırdı. Hindistan’daki mezhep kavgalarını ortadan kaldırmağa çalıştı. Oradaki insanların hepsini bir imam ve bir din çevresinde birleştirmeyi tasarlıyordu. Bu düşüncesine “Tevhid-i İlahî” ismini verdi. Bu düşünceden hareketle, Hinduların da vatandaş sayılarak asker ve devlet memuru olmalarını sağladı. Müslümanlarla Hindular arasında eşitlik sağlanınca ülkede gerginlikler azaldı. O, “halkın devlet için değil, devletin halk için var olduğu” anlayışını benimsedi ve benimsetti. Muazzam nüfusu olan Hindistan’da Türkler küçük bir azınlık durumunda idiler ve daha çok asker ve memur oluyorlardı. Bir çok bakımdan eşitlik sağlandığı için azınlığın çoğunluk üzerindeki hakimiyeti böylece bir problem olmaktan çıkmıştı.
Ekber Şah 1603’te hastalandı ve konuşamaz hale geldi. Oğlu Cihangir’i çağırarak ona kendi eliyle kılıç kuşandırdı ve hükümdarlık sarığını giydirdi. Ekber Şah 1605’te öldü. Ölümünden evvel Sıkanda’da kendisi için bir türbe inşaatı başlatmıştı. Piramidi andıran bu türbe oğlu Cihangir tarafından tamamlatıldı ve oraya gömüldü. O, elli yıla yakın bir zaman içinde Hindistan’da çok güçlü bir devlet kurmuştur. Ülkesinde sosyal bir düzen yaratmış, insanları birbirine yaklaştırmaya çalışmış, kültür ve sanatı korumuş üstün bir insandı.